sevebilmeniz için sizi cesaretlendirmektir.
Sevginin sırrı, ruhun uyanmışlığı ve özgürlüğüdür. Ruhsal uyanıklık ve
özgürlüğün sırrı ise cesarettir. Kendi duygularınızı açıkça ve önyargısız
görebilmek ise büyük cesaret ister.
Sevgi,
insanı mutluluğa, huzura, sağlığa ve bilgeliğe ulaştıran yoldur. Ve bu
yazıyla bunu kavranabilir, anlaşılabilir ve gerçekleştirilebilir
kılarsam, boşuna yazmamış olurum. Bu yazı sevgiye ve yaşama yapılan ilan-ı
aşktır aslında..." diyor Peter Lauster ve devam ediyor:
Sevginin 9 efsanesi
Cinsellik tıp alanında ve psikologlar tarafından bilimsel olarak incelenir.
Lakin sevgi incelenemez. Neden acaba?
Sevgi, görgül yani
deneysel olarak incelenemez, ölçülemez, deneyi ve sayısal istatistiği
yapılamaz, bilgisayarda hesaplanamaz. Dolayısıyla ölçümü zor olduğu için
günümüzde psikolojik araştırması da yapılmamaktadır. Ancak sevgi
ölçülemese dahi, varlığını inkar etmek de mümkün değildir.
Sevgiyi yaşamış olmak, üzerinde düşünmek ve onu tanımlayıcı yazılar
yazabilmek gerekir: Gerçek sevgi hangisi, gerçek olmayan sevgi hangisidir?
Sevgi adı altında gizlenen ve aslında karşıtı olan nedir ve sevgi neden
böyle kullanılır? vs...
Tam
olarak bakılırsa, merkezi psikolojik bir olgudur.
Psikologlar, insanlara korkularını yenmek, kendilerine güvenlerini
arttırmak, ruhsal dengeyi sağlamak, iç huzuru bulmak ve yaşama cesaretini
arttırmak gibi alanlarda yardımcı olmaya çalışırlar.
Nasıl
yaşamalıyım? nasıl daha mutlu olabilirim? neden bunalımdayım? neden kabul
görmüyorum? korkusuz ve daha sakin olabilmek için ne yapabilirim? İçsel
gerilimimi nasıl yenebilirim? ve nasıl rahat ve hür olabilirim? gibi, bütün
bu sorular ruhsal huzurun sağlanmasıyla ilgilidir, yani kısaca sevgiyle...
Sevgi
ise akılla değil, duyguyla ilgilidir. İstediğiniz kadar okuyun ve düşünün,
bunun size hiç bir faydası olmaz. Zira sevgi doğal bir duygudur ve
düşünceyle öğrenilmez.
Her
şeyden önce de herkesin kendi bireysel yaşamında sevgiyle ilgili efsaneleri
ortadan kaldırması gerekir. O zaman doğru olan kendiliğinden ortaya
çıkıverir. bazısı için bu sisli bir perde ardında birazcık kendini
gösterirken, bir başkası için tamamıyla netleşir ve o da buna sımsıkı
sarılır.
Sevgi
varsa, yaşam anlam kazanır; aksi takdirde, hayat ızdırab, korku ve
güvensizliklerle doludur. Neden böyle olduğunu şimdi bilinçli olarak
algılamaya çalışalım. Herkes gerçeği görebilir. Lakin önemli olan pek çok
kişinin buna tutunabilmesi ve bunu başarabilmesidir.
Devamı için kelebeğe tıklayın
|