Şimdi Üstümü
Örtün
Rüzgar
gibi bir hayat
esen bir gün,
savrulup giden günler
takılmaz mı bir an günün bir anı?
bir güle, bir güne.
çağırmazsa da, uzaktan bir adam
gel demese de beklediğin sesler..
yine de uçsam bir gün bir rüzgarla
savrulsam yollarda savrulsam.
bir dala takılıp, bir güle takılıp
sahilde kurumuş bir yosuna yapışsam,
orda bir an kalsam ..
ben ne yapsam, ne yapsam?
otoban öncesi, o eski caddeden geçsem,
ortada öylece yürüsem,
beyaz şeritlerin üzerinden hiç taşmadan.
uzakta geçen arabalara bakıp gülsem,
desem ki; işte ben buradayım unuttuğunuz yolda,
paralı geçişlerin rahat yollarından çıktım.
işte buradayım bedava ve unutulmuş aranmayan yolda.
ne diyorum ben,
işte yine saçma sapan kelimeler...
hayal mi ne bu?
kaç çiçek kuruttum,
kaç günü itinayla defterime yapıştırdım
altında kaç yaşında olduğu, nerede olduğu
nerede doğduğu..
her günün otobiyografisi,
damarları geçer günlerin tam orta yerinden
koptuğu daldan bir gen taşır,
yine yeşili hatırlatır yine yeşili..
gözler kapanır mı ?
kapansa da
unutur mu?
hayatın geni karışır damara
içimde akar yılların telaşı..
resmini yapabilir miyim,
çizebilir miyim, çizilmez mi?
hayatım mı?
resim mi?
ben nerdeyim?
bir çerçevede mi?
beni kim boyadı?
neden hüzün neden?
yoo hayır izlemeyin, bakmayın
istemiyorum bunu ben düşünüyorum,
buradayım ve hepsi hayaldi fikirdi
şimdi üstümü örtün..
akşam oldu her yer karardı,
itinayla uyunmalı ve deftere yapıştırmalı
bir günü, bir gülü..
unutmayın yapıştırın bunu da yapıştırın.....
Lale Demir
|