Meral'in Sevgi Sitesi

 

Giriş | İçerik | Sevgi Nedir? | Şiirlerim | Hayatın İçinden | Sizin İçin | Sizin Seçtikleriniz | Resimler | Meral Kim? | Linkler | E-Karts|E-mail

Geri

Yaşananlar

İleri

Aşk bir kelebek gibidir. Hiç beklemediğin bir anda gelip omzuna dokunuverir...

 

           Yaşananlar...

 
 

 

Saat 8.51, aslında zamanın hiç önemi yok, yaşananlar önemli...Akan nehri durdurmaya çalışmak niye? Bırakmalı insan kendini akan sulara. Her şey yaşanır orda...İşte yaşam bundan ibaret...

Bir ay önce bugün, (garip, bir şekilde zamanla yaşamaya alışmışlığı yenemiyor insan) ani bir rüzgarla savruldum, yaprak misali. Döne döne, ine kalka uçuyordum bilinmeze doğru. Korku, merak, keşfetme ve arayış karışımı inanılmaz bir heyecan kaplamıştı her yanımı. Bu savruluş öylesine cezp ediciydi ki, karşı koyamıyordum. Beni nereye taşıdığını sezmişçesine sınırsız bir güven içindeydim. Tüm kaygılardan arınmış, savunmasız ve çırılçıplak bıraktım kendimi onun kucağına. Güçlü olduğu kadar büyüleyiciydi. Başım dönüyor sarhoş oluyordum nefesinden. Sesi yankılanarak içime doldukça kendimi kaybediyordum. Rüzgara dönüşmüş, rüzgar olmuştum adeta. Olacakları kabullendikçe, bunları yaşama cesareti büyüyordu içimde. Yaşamak özgürce, tüm benliğimle, doğayla bütünleşerek yaşamak hazların en yücesiydi...

      Rüzgar Tanrısıyla kesişmişti yollarımız... 

O beni seçmişti bu kez, ben ise bir şekilde ona tutulmuştum. Bir anlamda aynı frekans üzerindeydik. Ne arıyordum? neyi öğrenmek istiyordum? Bana ihtiyacı olan birisine duyulan ihtiyaç mıydı bu arayış? Bir kadın olarak, kadınlığımı hissedebilme arzusu muydu? Heyecanı yaşamak mı? Tabuları çiğnemek, hiç yaşanmamış şeyleri yaşayabilme cesaretini göstermek miydi? Tek düzelikten kurtulma isteği mi? Kendimi bulma ve isteklerim doğrultusunda davranabilme hakkımı kullanmam gerektiğine duyduğum inanç mı? Toplumun yıkıcı kurallarını hiçe saydığımı kendime ispat etme uğraşı mı? Yaşamadıklarımı yaşamak, tatmadıklarımı tatmak, kısacası yepyeni bir hayat gerçeğini görmek, hiç gidilmemiş yerlere gitmek isteği gibi bir şey miydi? Yaşamak, ne için yaşamak gerektiğini hissedebilmek, duyabilmek, algılayabilmek için gösterilen bir çaba mı? Tüm acılardan arınmış, yılların açtığı yaralardan kurtulmuş olarak ve yaşanmış mutlulukları hiçe sayarak yepyeni bir sayfa açmak isteği miydi? Evet, bunlar ve hasretini çektiğim tüm özlemlerimin yanı sıra, yaşadıklarımın birikimi ışığında mesafeler kaydetmek gerekliliğine duyduğum inançtı bu. Yıkıntılar altında kalmış özüme ulaşarak onu en iyi bir şekilde yaşatma çabası. Kendime şefkatle dokunabilmek, ona gereken en büyük ihtimamı gösterebilmek çabası. Kendimi ve evreni sevmeye doğru atılmış ilk büyük adım.  İçimdeki özle ve içinde yaşadığım evrenle aynı frekans üzerinde olabilmek. İşte bunu istiyordum ben...Yaşamla uyum içinde olmak böyle mümkün olurdu ancak. Ve bunu sadece rüzgar Tanrısının yardımıyla başarabileceğimi biliyordum, bilmeden. Bilinçli değildi bu olgu. İçimde oluşmuş, kök salmış ama daha gün ışığına çıkmamıştı. O, yüreğimde uyuyan sevgiyi uyandırabilecek tek doğal güçtü. bunu hissediyordum. O da bunu biliyor ve istiyordu. Bin bir çeşit serüvenlerle dolu bir oyunun eşiğinde ilk adımımı atmak için sabırsızlanıyordum artık. İşte tam bu esnada yakaladı beni rüzgar ve alabildiğince savurdu. O savurmak ben savrulmak istiyorduk. Birleştik, bütünleştik...

Önce hafif bir meltemle ürperdi tenim.  Derimin alt tabakalarına doğru dalga dalga yayılan esinti derinlere doğru ilerliyor, küçük titreşimler halinde sarıyordu bütün bedenimi. Durgun suya atılmış bir çakıl taşının çevresinde oluşturduğu halkalar gibi içim kıpır kıpır uyanırken ruhumun derinliklerinde yankılanıyordu iniltisi... Her titreşim yeni bir tabakayı çözüyor, yüreğimde hapsolmuş sevgi kaynağına doğru emin adımlarla yaklaşıyordu. Mavilerin ve yeşillerin yakamozumsu ışığında deniz ve yosun kokuları genzime dolarken ferahlıyor, rahatlıyor ve eriyordum için için...

Yön değiştiren rüzgar poyrazdan esmeye başladı bir süre sonra. Acı acı titretti içimi. Borayla kendimden geçtim. Tarifsiz fırtınalar koptu yüreğimde, sarsıldım. Kasırgalar esti, yerle bir oldum. Merhametsiz tufanlarda boğuluyordum...Ve ansızın duruldu, başka ufuklara doğru yola koyuldu rüzgar. Bir afet öncesi hasıl olan sessizlik hakim şimdi. Hissediyorum, ürperiyorum....

 

S.M.A

Giriş | İçerik | Sevgi Nedir? | Şiirlerim | Hayatın İçinden | Sizin İçin | Sizin Seçtikleriniz | Resimler | Meral Kim? | Linkler | E-Karts|E-mail

Designed by S.M.A © meral@meralinsevgisi.com

Meral'in Sevgi Sitesi